
Dönemin bakanlar kurulu kararı ile 11 Kasım 1928 tarihinde Mustafa Kemal ATATÜRK’e Baş Öğretmenlik ünvanı verilmesine karar verilmiş olup, bu kararı Mustafa Kemal ATATÜRK 24 Kasım 1928 tarihinde kabul etmiştir. Yani bu günün tarihi önemi farklıdır. 12 Eylül darbecilerinin dayatması ile 24 Kasım tarihi Öğretmenler günü olarak kıymet bulmuş olup, ATATÜRK ile ilgili bir gün olması da kasıtlı olarak seçilerek, nispeten itiraza yer bırakılması engellenerek 24 Kasım Öğretmenler Günü olarak kabul görmüştür.
1966 yılı 5 Ekim gününden, 12 Eylül 1980 darbesine kadar, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü olarak ülkemizde kutlanılmıştır. 12 Eylül yönetiminin baskı ve dayatmalarıyla sindirilmiş, haklarına sahip çıkamayan bir toplum meydana getirilmiş olup, o günden günümüze kadar aynı Anayasa çerçevesinde yapısıyla oynanan bir Milli Eğitim sistemi, böyle bir sistem içerisinde, bir ülkenin aydınlanmasının en önemli anahtarı öğretmenlerimizin, dayatmacı bir zihniyetle, dar bir çerçeve altında tutulmasını kabullenmek mümkün mü?
Öğretmen arkadaşlarım var, bazı zamanlarda bir araya geliriz, sohbetlerimiz olur. Bazen sorarım düşüncelerini “Nasıl bir eğitim, sorunlar neler?” Belki orada çerçeveli cevaplar alırım ama maalesef ötesine geçilmez. Daha sonra arayarak, “ İçinde bulunduğumuz sorunları açıktan söyleyemiyoruz, neticede devlet memuruyuz” cevabını vermeleri beni yoğun düşüncelere attığı gibi, aydınlığın anahtarı öğretmenlerimizin, maaşla baskı arasına sıkışmış, çaresiz halde kalmalarına üzülmemek elde değil.
5 Ekim 1966 tarihinde, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ile UNESCO arasında imzalanan sözleşmede öğretmenlerin toplum içerisindeki durumlarına yer verilmişti. O tarihten sonra, Türkiye Öğretmenler Birliği Derneği (TÖB-DER) ve Türkiye Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖS) organizasyonu ile 5 Ekim, Dünya Öğretmenler Günü olarak kutlanılmaya başlanıldı. 12 Eylül darbesi toplumun her kesiminde etkisini gösterdiği gibi, öğretmenlerimizi de etkiledi. Darbeden sonra ilk yıl kutlanması yasaklanan öğretmenler günü, daha sonra çıkartılan yasa ile 24 Kasım tarihine alınmıştır.
5 Ekim tarihinin çıkışına bakıldığı zaman, bu gün öğretmeleri anmanın ötesinde, öğretmenlerimizin mesleki haklarının ve eğitim dünyası sorunlarının, uluslararası bir örgütün gündemine alınması, sorgulanabilmesi adına, seslerinin duyurulabileceği simgesi yerleşmiş oluyordu. O günün siyasi bir günü simgelemesinin verdiği rahatsızlıkla, darbe yöneticileri tarafından, çıkartılan bir yasayla 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nün tarihi değiştirilmiştir.
12 Eylülün dayatmacı zihniyeti bu gün yargı önünde hesap verdiği halde, maalesef öğretmenlerimizden böylesine önemli olan 5 Ekim gününü yeniden kazanmak için hiçbir etkinliklerinin olmaması da beni ve benim gibi, öğretmenlere inanmış insanları gerçek anlamda üzmektedir.
Sevgili Öğretmenlerimiz, Sizin akli ve gerçek gözlemleriniz ışığında, ben dayatılan 24 Kasım tarihinin, öğretmenler günü olamayacağı kanısındayım. 24 Kasım ATATÜRK’e verilen Başöğretmenlik ünvanını, 1928 yılında kabul ettiği gün olup, bu anlamda kutlanması gerekmektedir.
Bu nedenle bu gün gerçek hak ve özgürlük adına atılan adımlardan birini simgeleyen, 5 Ekim gününü, Öğretmenler Günü olarak gündemime alıyor ve emeğin hakkını ve gücünü bilen dünya eğitimcilerimizin bu önemli günlerini kutluyorum.
Sevgi ve düşüncelerinizi paylaşabilmek için, bana iletilerinizi göndermeyi sürdürün. İnanıyorum ki, paylaşarak çoğaltacağımız o sevgi ve düşüncenin aydınlattığı bu yolda bizler mutlu olacağız. Ekrem ÖRSOĞLU.