
7 Nisan tarihi itibarıyla ajanslara düşen, “ABD Büyükelçisi PKK’ya silahları bırak çağrısı yaptı” haberi, o andan itibaren Haber portallarında yerini alarak, ister istemez dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı.
Nasıl dikkat çekmesin, şimdi en büyük meclisimiz olan TBMM’ne seçilmiş birçok vekilimiz kafasını çevirip, “PKK terör örgütüdür” demekten dahi imtina ederken, hatta teröristleri korumak için zaman içerisinde güvenlik güçleriyle karşı karşıya gelip, tokat atma cesaretini dahi gösteren vekillerimiz varken, Bass’tan bu açıklamanın gelmesi neyi işaret eder acaba diye düşünmek gerekmez mi?
Diplomasi Muhabirleri Derneği üyeleriyle bir araya gelen, ABD’nin Ankara Büyükelçisi açıklamalarının başında, “PKK’ya şiddeti durdurması ve silahları bırakması çağrımızı yineliyoruz” sözcüklerinin ardından, “ABD, YPG’ye silah ve mühimmat sağlamıyor” beyanı bana BASS BASS dedirtmeye yetti.
Teröristler üzerinde ve çatışmalarda ele geçirilen ABD malı silahları ise, Irak ordusuna verdikleri silahlar olduğunu iddia etmesi de düşündürücü. Hele bu bilginin de bizim istihbaratımızla paylaşılmış olmasını, “Türkiye’ye faydalı bilgiler verdik” diye açıklaması, en azından bana, “vay be abi sen neymişsin” dedirtmeye yetti.
Bass, açıklamalarında Suriye’de IŞİD’e karşı tüm guruplarla birlikte olduklarından bahisle, “Suriyeli Arap gruplara sağladığımız her türlü desteğin tek amacı, IŞID’e karşı yapılan operasyonlarda ilerleme kaydetmektir. Yeniden söylemek gerekirse; ABD PYD’ ye silah yardımında bulunmuyor, YPG’ye silah ya da mühimmat sağlamıyor.”
Ya işte böyle açıklamış sevgili Bass…
Bass’tan inciler bununla da bitmiyor tabi, İzmir, Muğla ve Adana’da bulunan ABD’li askeri personelin ailelerinin güvenlik gerekçesiyle ülkeyi terk etmeleri talimatıyla ilgili açıklaması; “Türk hükümetiyle çok yakından çalışıyor, mutlaka bilgi paylaşıyoruz. Tehdit ister Amerikan ister Türk halkını hedef alsın, bu güçlükleri aşabilmek için mümkün olan tüm desteği sağlıyoruz. IŞID’e karşı devam eden operasyonlar bağlamında, çatışmanın değişen doğası gereği, İncirlik’teki askeri personelin ailelerinin sayısını azaltmak gerektiğine inanıyoruz. Adana’daki konsolosluğumuzun tüm etkinliklerini yürütmeye devam ettiğinin altını çizmek istiyorum.”
Basss Basssss Bas bakalım nereye kadar?
Nereden aklıma geldi bilmiyorum, bir doğa bilimcisi talan edilen doğa için, “Doğa’ya on yıl insan eli değmesin, doğa kendisini yeniler, tüm yaralarını sarar” demiş. Bass bi geri bass, bu coğrafyayı bir kendi haline bırakın, o kan emici ellerinizi ve de silahlarınızı alın gidin, hele bakın bu coğrafya insanı nasıl kendi yaralarını sarıp, normalleşecek. Yeter ki, ellerinizi çekin…
Sevgi ve düşüncelerinizi paylaşarak çoğaltmak için, bana iletilerinizi göndermeyi sürdürün. Ben inanıyorum ki, paylaşarak çoğaltacağımız o sevgi ve düşüncenin aydınlatacağı bu yolda bizler mutlu olacağız. Ekrem ÖRSOĞLU.