
Vatan Sağ Olsun…
“Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde PKK’lı teröristler tarafından el yapımı patlayıcının patlatılması sonucu ilk belirlemelere göre 4 asker şehit oldu, 4 asker ise yaralandı. Olaydan sonra yaralılar Yüksekova Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken, teröristlerin yakalanması için bölgeye çok sayıda zırhlı araç sevk edildi”.
Sabaha böyle bir haberle uyanmak nasıl bir duygu? Kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Eğer aynı yerden dünyaya bakıyorsak, neler hissettiğinizi, yüreğinizin nasıl alevler içinde kaldığını biliyorum. Neyse ki, yüreğimize su serpen haber hemen geldi;
Hakkâri’de yaşanan bu üzücü olayın ardından basın açıklaması yapan Savunma Bakanı ve Genel Kurmay Başkanı istifa etti. Siyasi sorumluluğum var diyerek istifa eden Savunma Bakanı’nın istifasını açıklamasının ardından Genelkurmay Başkanı da ihmalim var diyerek görevinden istifa etti.
Editörüm uyarıyor, “Son paragrafta belirtiğiniz istifa olayı yanlış, o gelişme bizim ülkemizde değil, Hollanda’da oldu”.
Yani, keşke böyle olsaydı anlamında yazdım sevgili Editörüm…
“Nereden bulacağız o kadar Bakanı, Genelkurmay Başkanını?” diyerek gülümseyen bir editör yüzü hiç de hoş gelmedi…
Doğru ya, bizi kıskanan o Avrupa ülkelerinde her gün şehit mi var?
Bir kısrak başının tam orta yerinde oturup, bir elini batıya bir elini doğuya uzatmak, ellerini oradakilerle kavuşturabilmek zordur elbet, yedi düvele diz çöktüren o askerin şahlanışını anlamak, düşmanlarını bilmektir el uzatmak.
Hakkâri’de yaşanan o saldırının ardından yaşayacaklarımızı hepimiz çok iyi biliyoruz, Şehitler ölmez, vatan bölünmez omuzlar üzerinde al bayrağa sarılı o gencecik evlatlarımızı kara toprağa uğurlarız. Yanar yüreğimiz yanar da ağzımızı açıp tek kelime diyemeyiz.
Otobüslerde rastlarız onlara, bir bombanın iki elini aldığı için bindiği belediye otobüsünün şoförüne gazi kimliğini gösteremediğinden, edepsiz bir şoför tarafından tartaklanırken. Aldığı gazi parası yetmediği için, bir köşede kaybettiği bacağının acısını unutmuşçasına, simit tezgâhının başında simit satarken rastlarız onlara, bazen de bir kahve köşesinde rastlarız, etrafına toplananlara nasıl gazi olduğunu anlatırken. Onlar bizim kahramanlarımız, kıymetlilerimiz, aldığımız nefesin özgürlük sembolleri, dudaklarından dökülen sadece üç kelime, “VATAN SAĞ OLSUN”
O siyasetçinin miting alanlarından haykırışı aklıma düştü, göğsünü gere gere, gözümüzün içine bakarak; Eğer teröre, şehit haberlerine son verilmesini istiyorsanız oyunuzu EVET kullanın deyişlerini ne çabuk unuttuk.
Hadi bakalım, örnek Hollanda’dan,
Hollanda Savunma Bakanı Jeanine Hennis, Birleşmiş Milletler (BM) adına Mali’de görev yapan iki askerin yaşamını yitirmesinde siyasi sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle istifa ettiği haberleri tüm yayınlarda, ne olur elinizi yüreğinize götürün, bir kere de bu duyguyu ülkemize yaşatın, yaşama hakkının koltuktan daha önemli olduğunu bizlere gösterin. Bizlerde yazalım buradan; Askerimiz her şeyden önemlidir diye.
Neredeeeee, var mı bizde öyle makam sahipleri? Vardır, vardır elbet de, biz bir türlü göremedik.
Sevgi ve düşüncelerinizi paylaşarak çoğaltmak için bana iletilerinizi göndermeyi sürdürün, inanıyorum ki, paylaşarak çoğaltacağımız o sevgi ve düşüncenin aydınlatacağı bu yolda bizler mutlu olacağız. Ekrem Örsoğlu.