
2012 yılının ilk ayı yine gündemdeki yerini koruyan konu, Fransa parlamentosunda oylamaya sunulan “soykırım suçunu tanıtma” yasası. Bu konu ile ilgili yıllardır yazılan çizilen binlerce yazı yorum tartışma var. Belli ki, bu konuda Osmanlı mirası milli konumuz, içinde olmamak duyarsız kalmak hiçbir şekliyle mümkün değil. Hatta editörüme bu hafta ben de bu konuyla ilgili bir şeyler yazmayı düşündüğümü iletince, “Çok hassas konu, biraz askıya alalım” önerisinde bulunmuştu. Onun önerisine uyarak, bu yazımı genel çerçevede tutmaya karar verdim.
Hani derler ya her doğru her yerde söylenmiyor. Evet, editörümün söylediği gibi çok hassas bir konu. Aklıma oyuncu-yazar Yılmaz ERDOĞAN’ın sıkça kullandığı bir deyiş geldi “bardağı bardak yapan, içindeki boşluk mu, cam mı?” ikisi de değil tabi, onun bardak oluşu işlevi. Hep söylenir, “yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan çıkar?” tabi ki yumurta tavuktan çıkar, yumurtadan hiçbir zaman tavuk çıkmaz, civciv çıkar büyür piliç olur, belki de horoz olur. Bu konu da böyle bir konu, kurnazca, zekice uzun sürede hazırlanmış, organize bir durum.
Soykırımı tanıyan 20 civarında ülke olduğunu, tanıma sırasında kızgınlığımız olmasına rağmen daha sonraları müttefik ve dost ülke olarak ilişkilerimiz sürmekte. 20 yıl öncesinden ermeni diasporalarının programında 2015 yılında Türkiye’ye ermeni soykırımını kabul ettirme çalışmaları olduğu biliniyor. Yapılan hatalara iyi bakılması gerektiği kanısındayım; daha teri soğumayan Libya’nın işgal edilmesi operasyonunda Fransa, İngiltere ve İtalya ya desteğimizi esirgemedik. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy 7 Ekimde Erivan’a giderek “Türkler soykırımını tanısın artık” demedi mi? Yüz yıllık konuların gündeme taşınarak, ulaşılmak istenilen hedefe iyi bakılması gerekir.
Bu konu öyle hassas ve önemli bir konu ki, bu işin artık devlet eliyle ciddi ve uzun süreli programlarla ele alınması ve siyasetler üstünde ele alınarak, programlarında devamlılığının sağlanması gerektiğine inanıyorum. Kalem elimde, Ermeni meselesini 1860’lı yıllardan başlayarak yazmak ya da Cezayir de bu olmuştu şu olmuştu demekte kolay. Artık gerçekleri yansıtmakta yetmiyor. Kabul etmek gerekir ki, iyi çalışılmış bir program. Hedef belli internet tarama modülünde, Ermeni konusuyla ilgili nereye girerseniz, karşınıza soykırım çıkıyor.
Çok zaman kaybettiğimiz bir gerçek, artık zaman kaybetmememiz lazım. 2015 yılı önümüzde, Fransa bir hata yaptı, Fransız parlamentosunun “SOYKIRIM DEĞİLDİR” denmesini yasaklaması lehimize dönüştürülecek bir karardır. Bu kararın ifade özgürlüğüne ve temel insan haklarına aykırı olduğu gerçektir. Bu gerçekten yola çıkıldığında, Ermeni soykırımını tanıma çerçevesinden çıkıp, ifade ve hürriyet meselesi haline gelmiştir.
Bu durumda ulaşılmak istenilen amacın, Türkiye’nin Avrupa’dan uzaklaştırılması gerçeğidir. Şimdilik kalemimi kaydırmadan, bu konuyu noktalayayım. Dedik ya hassas konu, her şeyi bilmek yetmiyor. Güçlü organizasyon ve yayın organlarının arkalarına iyi bakmak lazım. Bu davada kimler nasıl neden kullanılıyor? Çerçeve geniş hem de oldukça geniş…
Sevgi ve düşüncelerinizi paylaşarak çoğaltmak için, bana iletilerinizi göndermeyi ihmal etmeyin. zeus@egehaberleri.net