
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yoğun bakımda olduğu iddiaları yayılmıştı. Başbakanlık kaynaklarının haberleri kısa sürede yalanlarken, Keçiören’deki konutunda dinlendiği, Burdur ve Uşak mitinglerine katılacağı duyuruldu. Daha sonra Başbakan Erdoğan, makam arabası içerisinden gazetecilere el sallayarak iyiyim mesajı gönderdi.
Muhalefete yönelik sert eleştirilerde bulunan Erdoğan’ın, “Artık nelerden medet umuyorlar. Ya montaj, ya iftira, ya öldürecekler ya kaldıracaklar kendilerine göre. Allah’ın verdiği canı kimse Allah’tan başka alamaz. Biz bu mücadeleyi böyle sürdüreceğim” şeklinde cevabı gecikmedi.
Sayın başbakan yoğun bakımda olacak tabi ki. Başbakandan bir tane var, çok iyi beslenecek, çok iyi korunacak, çok iyi yaşayacak, çok yoğun bakılacak, çünkü o bir devlet büyüğümüz. Şimdiye kadar böyle bir başbakan gelmedi bu ülkeye. Üzerine titrenilmesi gerekiyor bence.
Kriptolu telefonlar bile dinlenmiş (!) Allah Allah nasıl olur? Hani bunlar dinlenemiyordu, çok güvenli idi. Ne oldu şimdi, bizler bu kadar çaresiz miyiz? Yeni mi fark edildi bu durum. Mit nerede, istihbarat nerede? Tüm sistemler yoğun bir bakımdan geçirilmedi mi? Aklım almıyor bunları.
Ses kayıtlarının biri geliyor biri gidiyor. Hiç birine “bu sesler bize ait değil” demiyorlar da, montaj olduğu iddia ediliyor. Teknik olarak ses analizi yapılarak montaj mı, değil mi tespit edilebilirken buna bakılmıyor. Gönder analize incelesinler; Öyle ya kime güveneceğiz? İşin bu yönünü unuttuk, kusura bakmayın.
Bazı illerde miting alanlarına adam toplamak zor oluyor. Yeterli katılım ve kalabalık olmayınca moraller bozuluyor ve sırasıyla bürokratlar nasibini alıyor. Taşımalı eğitim gibi taşımalı kalabalık moda oldu. Vatandaşımız üç beş kuruşa kolay kanmamalı. Miting alanında dağıtılan ayran pideye aldanmamalı.
Onurunuzu ve şerefinizi satışa çıkartmayın. Aklınız size yeter, hür iradenize kulak vererek hareket edin ve çıkarlarınızın esiri olmadan yolunuza devam edin. Zaten daha sonra arkanızdan “gittiği yol, yol değildi” derler. Sevgiyle kalın..
06 Mart 2014
#1
Onurunuzu ve şerefinizi satışa çıkarmayın ! Bu söz özetliyor aslında olanları. Bir ton kömüre, çamaşır, bulaşık makinasına, buzdolabına veya birkaç paket yiyeceğe onurunu, şerefini bırakıp kalabalık görünmek için oluşturulan insan gurubuna aldanan bizim güzel insanlarımızı uyardığınız için size binlerce teşekkürler. Aç kalır, açıkta kalır namertlere boyun eğmez Anadolu’mun o güzel insanları. Onun için naylon barakada, kerpiç evde, üflesen yıkılacak binalarda oturur, ömrünü gurbetlerde hasretle geçirir, acısını içine akıtır da kimseye duyurmaz. Ancak; İyi niyetiyle kalabalığa, gösterişe çabuk inanır, güvenir hemen onun safında yer alır. Bu güzel insanları uyarmakta sizin gibi aydınlara düşüyor. Bunu da çok iyi yapıyorsunuz. Aydınlığa çıkabilmemiz için yazılarınızın devamını diliyor şükranlarımı sunuyorum.