
Cinsiyetçi toplumların en büyük sorunu eşit olduğunu düşündürüp aslında tüm kurallarıyla eşitsizliği vurgulamaktır. Eşitlik nedir?
Eşitlik bir ekmeği eşit parçalara bölmektir. Herkese düşen ekmek aynı olmalıdır. Bir diğerine daha büyük pay veremezsiniz. Eşit olduğumuzu düşünüyorsak herkes yediği ekmekle aynı tokluğa ulaşmalıdır. Bir kadının bir erkekten hiçbir farkı yoktur, ya da bir çocuğun, bir canlının.
Dünya üzerinde eskiden beri sömürülen hayatlar ne yazık ki günümüzde eşitliği vurgulamıyor. Afrika’ya baktığımızda açlıktan ölen insanların sayısı gün gittikçe artıyor ve artacak. Dünya kendini döndürüyor fakat tekelleşen siyasi ne yazık ki, güçsüz ülkeleri sömürüyor. Bu savaşın sonu yok. Dünya kendini yok edene kadar bu savaşlar devam edecek.
Hırs insanın içindeki tüm vicdanını yerle bir ediyor, kötülük bir volkan gibi patlıyor dünya üzerinde. Her gün daha iyi olacak, daha mutlu olacağız diye uyandığımız sabahlardan sonra haberleri açmaktan korkuyoruz. Belki de çoğumuz artık takip bile etmiyoruz. Git gide kötüleşiyor dünya. Dünya kötüleşirken çoğumuz seyirci kalıyoruz. Bir şeyler değişsin, bu kuralları bozalım diyoruz ama elimizi kaldıramıyoruz ne yazık ki.
İnançlarımız, var oluşlarımız, sevgimiz, saygımız zamanla daha fazla körelleşmeye başlıyor. Bizi üzen de olanı kabul edip kendimizi güvende tutmak. Bu dünya beni çok korkutmaya başlıyor açıkcası. Sevgiden, saygıdan yoksun olmaya başladık. Fikirlerimize, hislerimize, duygularımıza kimse kulak asmıyor.
Siyaset her ülkede var olsa da tekelleşen bir dünya gündemin yarattığı his insandaki, sevemiyoruz sayamıyoruz ve bencilleşiyoruz. Bencilleşmeye devam ettikçe kimse eşit hakları kabul etmiyor. Birisi geliyor ve senin dünyanı, yarattığın güzel dünyayı elinden alıyor.
Kadın cinayetlerinden, çocuk istismarına, hayvanlara yapılan zulümlere, doğaya yapılan katliama ve görmediğimiz bilmediğimiz kadar iyi olan her şeye zarar veriyor insanoğlu…
Dünya bir zeytin dalı olsaydı keşke. Barış içinde mutlu mesut yaşayıp gitseydik bu hayattan. Kimsenin canı acımadan, kimse üzülmeden, kimse acı çekmeden, kimse ağlamadan… Yapamıyoruz ama bir başkasının hayatını, hayallerini sömürüyoruz. Daha fazla çalıştırıyoruz, daha fazla yoruyoruz insanları.
Sevmek bu dünyanın en güzel hissi. Zeytin dalı herkesin eline ulaşsın ve dünyanın yolu sevgiden geçsin…
“Ve ben hayallerim ile hayat arasında sıkışmış Berlin Duvarı gibiyim”
Merve Küçük

