
Nereden başlasam cümlelerime diye düşünürken aklıma gelen bir şeyi hatırladım bir anda. Bundan bir yıl önce vapurla yolculuk yaparken küçük bir kız çocuğunun doğacak yeğenini kıskanıp “anne şimdi onu benden daha çok mu seveceksin?”
Annesi hemen cevap verdi “hayır tabi ki de sen benim kızımsın o daha bebek bak sen abla olacaksın”.
Annenin cevabına karşılık küçük kız daha çok soru sormaya başladı; bu kez babasına sordu aynı soruyu. Babası kızına sarıldı ve “biz seni hep çok seveceğiz” dedi.
Elindeki kâğıt helvadan bir ısırık alan o kız sonra babasının bacaklarına sarıldı ve “babacığım biliyor musun ben de sizi çok seviyorum” dedi.
İçimde dağılan tüm parçalar teker teker yerine yerleşti sanırım o gün. Küçük kızın mutluluğunu vapurda olan herkes gördü. Hatta bir amca dalıp gitmiş uzaklara, gözlerindeki hüzün, yaşanmışlıklar o kadar belliydi ki, kafasının içinde dolaşan düşünenleri o an çok merak etmiştim.
Derine bakan o gözler acaba neler görmüştü o yaşına kadar. Nelere gülmüş nelere ağlamıştı? Amca bir anda küçük kıza döndü söylenenlere kulak misafiri olmuş belli ki, “sevmek senin dünyanı büyütsün ve sen çok mutlu ol”.
Ah dedim içimden bir anda. Amca sevmenin acısını çekiyor. Acaba kimin acısıydı içinde yaşadığı, kimin sevgisiydi onun gözlerini uzaklara götüren, hatta daldığı yerde kaybolan. O an “keşke beyin okuyabilseydim ne derdi var öğrenebilseydim” dedim içimden. Bir anda küçük kızın sevgiye adanan mutluluğu diğer yanda amcanın sevgiye adanan acısı. İkisini aynı dengeye koymaya çalıştım.
Sevmek mutluluk verirken acı da veriyor insana, amcanın acısını kalbimde hissedip küçük kız çocuğuna göz kırptım. İçimden geçen onlarca düşünceyle vapurdan inme vakti gelmişti. Yol boyunca ilerlerken ben de bir kâğıt helva aldım ve aklımdan çıkmayan o düşüncelerle evimin yolunu tuttum.
Bu hikâyede öğrendiğim en güzel şeyin sevmenin, “seni seviyorum” demenin kıymetli olduğuydu. Ama amcanın derin bakışlarını belki de içime sakladım, hüznünü hissettim, sevdiği, özlediği her kimse onu çok merak ettim.
Sonra kendi dünyamın içine dönüp sevmenin ne kadar emektar bir duygu olduğunu keşfettim.
Umarım o amca derinlerinde gizlediği şeye kavuşur ve o küçük kız çocuğu sonsuza kadar sevginin peşinden gider.
‘Hayatın içinden küçük notlar’
Merve Küçük

