TÜRDÜ 100. Yıl Ortaokulu öğrencilerinden oluşan Tiyatro Kulübü tarafından özenle hazırlanan “The Üniversiteli” adlı oyun önceki akşam Muğla Gazi Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde büyük bir izleyici kitlesine sahnelendi. Bir gencin üniversiteye hazırlık sürecinde yaşadığı, hissettiği duyguların mizah tadında sunulduğu oyun izleyicilerden tam not aldı.
🔊 Bu yazıyı sesli dinle
The Üniversiteli adlı oyunda, birçok gencin yaşadığı, yaşamakta olduğu ya da yaşayacağı üniversite hazırlık ve süreci sorunlarını ele alınıyor. Birçok toplumda olduğu gibi bizim toplumumuzda da üniversiteye hazırlık dönemini sancılı yaşayan gençlerimize, gerçekten doğru bir yaklaşım tarzıyla yaklaşabiliyor muyuz? Onları ne kadar dinleyebiliyoruz ve anlayabiliyoruz? Onlara ne kadar yardım edebiliyoruz? İşte bu oyunda bir üniversitelinin gözünden, yaşadığı sorunlar izleyiciye yansıtılmaktadır.

Üniversite sınavlarının gençler üzerinde büyük bir ruhsal ve fiziksel baskı oluşturduğu hepimiz tarafından çok iyi bilinmektedir. Bu sınav kişide kaybetme korkusu ve başarı baskısı ortaya çıkarıyor. Neticede üniversite sınavları gençlerin kabusu haline geliyor. Bir de buna ailelerin heyecanı eklenince gençlerimiz hipodrumdaki yarış atlarına dönüşüyor adeta…

Genel kanı, eğer birey üniversite sınavında başarılı olursa hayatta da başarılı olduğu sanılır. Halbuki başarı sadece akademik değil daha çok bireyin toplumdaki performansıyla alakalı bir durumdur. Kaldı ki, sınavda başarısız olanın da hayatta başarılı olması mümkün. Hayat, üniversite okumaktan ibaret değil ki? Üniversiteye girişte başarısız olan bir insan ticarette çok başarılı olabilir.

Aynı okulda Türkçe öğretmeni olan Mehmet Sül tarafından hazırlanan oyunda kulüp öğrencilerinin yanısıra yardımcı konuk oyuncu olarak rol alan 2/C sınıf öğretmeni Hatice Taşcı’nın da performası yüksekti. Kültür Merkezi salonu tıklık tıklım doluydu. Oyunu dikkatle izleyen anne babalar bir an kendi yaşadıkları gözlerinin önüne gelmişti. Oyunda vurgulanan hususlar hiç de yabancı değildi. Beğeniyle izlenen oyun büyük alkış topladı.

“Bak yeğen ! üniversite kazanmak savaş kazanmaya benzer. Savaşta ya fethedilirsin ya da fethedersin ! Fethedilmek korkaklara, fethetmek EFELERE yakışır yeğen !”