Logo
Dark Light
Bumerang - Yazarkafe
Aydınlık yarınlar için rehberimiz; Bilgi ve Bilim
Bu yazı  1.0720 kere görüntülenmiş olup, YAZARın kendi görüşlerini ifade eder...

Milletimizin aydınlık yarınlara ulaşmasının tek yolu: “Bilgiyi ve Bilimi kendine rehber edinmiş gençlerle yol almaktan geçiyor

Kundaktan itibaren eğitim öğretimin ışığıyla yetişmiş bir birey olarak birçok tecrübe edindim sevgili dostlarım. Bunların en başında önüme sunulan her bilgiye inanmamam ve mutlaka objektif bir yöntemle araştırma tekniklerini kullanarak yazılı ve yazısız kaynaklara ulaştıktan sonra bilgiyi sınıflandırmam gerektiği öğretildi sevgili dostlarım. Bunların en başında gündelik bilgiye, sanatsal bilgiye, teknik bilgiye, bilimsel bilgiye, felsefi bilgiye, dini bilgiye ulaşmam oldu. Bunların neticesinde de güneşe yani kendi tabirimle Bilimin ışığına ulaştım diyebilirim.

Peki beni bunlara yaklaştıran hakiki sebep neydi? Çevrem mi? Ailem mi? Öğretmenlerim mi? Yoksa gerçekten içimizde olan sonsuz sorular içeren bir sandık mı vardı? Rahat bırakmıyor bu soruların hiçbiri beni sevgili dostlar, uyutmuyor, yemek yedirmiyor. Doğru düzgün nefes dahi aldırmıyor derken az öncede ifade ettiğim gibi önümüze sunulan her şeye inanmamayı, araştırmayı öğrencilerime de aşılamaya karar verdim.

Görev aldığım okulda bir süredir Bilim Tarihi derslerine giriyor, öğrencilerimle bilginin, bilimin yöntemleri ve tarihçesi hakkında bir süredir kafa yoruyoruz. Ve yukarıda bahsetmiş olduğum kaygılarımı öğrencilerime de aşılamaya çalışıyorum. Buna çalışırken de kat etmiş oldukları eğitim öğretim maceralarında nelere dikkat etmişler diye yine bir soru patlatıp kompozisyonla düşüncelerini yansıtıyor gençlerimiz. “Soru neydi” diye soranları duyar gibi oluyorum! “Bilim Entelektüel bir maceradır cümlesini bilgi ve bilim kaygınızı da ekleyerek bir kompozisyon yazın” dediğimde bir çok öğrencimden güzel fikirler geldi. Ben de beğendiklerimden ilk üçünü sizlerle paylaşmaya karar verdim. Bu isimsiz kahramanların yazılarını okurken bana hak vereceğinizi ümit ederek huzur ve sağlık dolu günler diliyorum.

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE BİLİM

Yıllar boyunca, içinde bulunduğumuz şartlar sonucu gelişen beynimiz, evrimsel süreçte bizi canlılar içerisinde birinci sıraya taşıdı. Teknik olarak diğer canlılardan daha üstünüz, besin zincirinin en üstündeyiz. Peki ya Neden? Bizi diğer canlılardan ayıran hangi özelliklere sahibiz? Bu sorular karşısında benim için iki madde var; Birincisi diğer canlılara kıyasla, topluluk halinde daha iyi işler çıkarabilmemiz (iyi senkronize olmamız), ikincisi ise merak duygumuz ve bu merak doğrultusunda hayatımızın her alanında ürünler elde edebilmemiz. (bu tabi ki, bu da doğal seleksiyonun bize hediyesi) bu yazımda daha çok ikincisi üzerinde duracağım.
İnsanlar kolay bir şekilde ihtiyaçlarını karşılayabildikten sonra (yerleşik hayata başlayıp tarım yapmaya başladı) bilinçli olarak bilim yapmaya başladılar. Daha sonrasında eldekilerle yetinmeyip bilimsel süreci hızlandırdılar. Uygarlıklar bir diğer adıyla Medeniyetler kuruldu. Savaşlar yapıldı, yüzbinlerce kaos yaşandı dünya üzerinde.

Lakin ilginç olan şu ki, bilimsel çalışmalar hiç durmadı. Hatta oluşan rekabet sonucu, sadece bilimsel ilgilenen medeniyetler varlıklarını devam ettirebildiler. Bazılar için bu kavram sonu gelmez bir tutku ve maceraya dönüştü. Örnek olarak Sümerler veya İskenderiye Kütüphanesi yok edilmeden önceki Mısır’ı söyleyebiliriz. Tarih sahnesinde ya büyük devlet adamları veya büyük devletler bilimle büyüdükleri için kitapların tozlu sayfalarında kaybolmaktan kurtuldular. Sonuç itibarıyla Bilim ve Bilgi gündelik hayatımızı ilerletmemizin ötesinde vazgeçilmez bir tutku haline gelmiştir.

BİLİM HAYATIM

Anaokulunda bir plastik kabın içine tahta, metal yada plastik cisimler atıp “yüzüyor mu? yüzmüyor mu” diye baktığım o gün bilim yolculuğum başladı. Ardından fasulyelerin üstüne pamuk koyup filizlenmesini beklemenin heyecanı beni bilime bağladı.

İlkokul hayatımda da beni bilimle tanıştıran bir sürü deney yaptım okulda; Örneğin cam kapların içindeki talaşları mıknatısla ayırıp metalleri çeken garip bir mekanizma keşfettim. Bir şeyler öğrenmek ve en önemlisi bunları uygulayarak öğrenmek benim daima hoşuma gitmiştir. Bu sebeple üzerinden kaç yıl geçmesine rağmen bilim yolculuğumda yaptığım ilk faaliyetlerim dün gibi aklımda.

Ortaokulda da bilimin sadece deneyden ibaret olmadığını öğrendim. Mesela gök bilimi 7. sınıfta oldukça ilgimi çekmişti. Teleskop kullanmak ve takım yıldızlarının isimlerini öğrenmek beni bilime bir adım daha yaklaştırdı. 6. sınıftaki Sosyal Bilgiler dersinde geçmişimize yoğunlaştık. Örneğin Sümerlerin bulduğu çivi yazısı, yine 7. sınıfta son konumuz olan uzay bilimleriyle ilgili oldukça yoğun bilgiye ulaşma şansım oldu. Uzaya çıkan araçların özellikleri, astronot giysileri, ay ve gezegenlerin uzaklıkları daha nice bilgiler.

Şuan lisedeyim ve bilim hayatım fizik, kimya, biyoloji derslerinde yaptığımız pek çok deney ve neticesinde aldığım bilgiler ile devam ediyor. Arkama baktığımda bilim hayatımın ne kadar dolu dolu geçtiğini ve yolumun da bu şekilde devam edeceğini görüyorum. Bu sebeple Öğretmenlerime çok teşekkür ederim.

ENTELEKTÜEL BİR MACERA

Entelektüel biri, zekasını ve analitik düşüncesini bilgi ve bilimden yararlanarak kendi iş hayatına veya normal yaşantısına katar. Bilgi ve bilim tecrübeler doğrultusunda bu şekilde ilerlemiştir. Eğer eski çağlardaki uygarlıklar entelektüel bir macera olan bilime sistemli bir şekilde yaklaşmasaydılar şuanda ne kültürden ne bilimden ne de gelişmiş uygarlıklardan bahsedebilirdik. Bunların en başında da pozitif bilimler olan Matematik ve Fen dalları gelmektedir. Öncü buluşlardan biri olan Ateş, eğer bireyin zekası ve analitik düşüncesiyle yoğrulmasaydı hayata şimdiki gibi etkili bir şekilde geçemezdi ve bir buluş olarak nitelendiremezdik. Tekerlekte aynı şekilde hayata geçirilirken kişinin analitik düşüncesi ve zekasının sentezidir.

Uygarlığın temelini oluşturan Sümerleri ele alacak olursak, onlarında entelektüel bir toplum olduğunu yazıyı icat etmelerinden anlayabiliriz. Pozitif bilimleri yani deney ve gözlem ile elde edilen bilimleri kullanarak o dönemlerde Zigurat adı verilen yedi katlı tapınakları yapmışlardır. Sümerler entelektüel olmasalardı kanaatimce diğer uygarlıklar elbet yazıyı icat edebilirlerdi. Zira çağın çok çok gerisinden geleceğimizde bu suretle hakikatimiz olurdu.

Mısırlılar dünyada Matematik ve Fen alanlarında gelişmiş bir uygarlık olarak bilinir. Bu da pozitif bilimlerden yararlanarak piramitleri yaptığının bir göstergesidir (ihtiyaçlar bilime yönelmede önemli bir sebeptir). O kadar uzun zaman diliminde piramit gibi önemli bir Firavun anıtının yapılması gerek siyasi, gerek toplumsal, gerekse bilimsel açıdan çok büyük bir olaydır. Piramitte işçilerin en altta, esnaf ve onun gibi zanaat sahiplerinin üst katmanda, devlet adamları, din adamları ve imparator ve ailesinin üst katmanlarda yer alması da oldukça önemli mesajlar veren önemli bir bilgidir. Biz bunlara bilim ve kültür sayesinde ulaşabiliyoruz.

Sonuç itibarıyla bilimin entelektüel bir macera olduğunu bu eski çağ uygarlıklarından, bilimin ve bilginin bize kattıklarından, insanlığın içindeki merak duygusunun ne kadar kıymetli olduğunu anlayabiliriz. Ayrıca entelektüel düşünce tarzının insanlığın içinde bir yerlerde her daim muhafaza olacağını düşünür ve bilirsek dünyamıza ve üzerinde yaşayanlara daha çok değer veririz.

Bu yazı için bir yorum yap..




        

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren ve imla kuralları ile yazılmamış yorumlar onaylanmamaktadır. Yazı ve yorumlar hiçbir şekilde sitemizin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Bunlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
                

Eser Ürküt   Eser ÜRKÜT   eser@egehaberleri.net

 

12 Mart 2023

Viktorya, Seyşeller — Lider kripto türevleri borsası ve Copy Trade platformu olan Bitget, dünya çapında milyonlarca trader tarafından kullanılan bir... devamını oku

 

Zeren Dağdeviren

 

 

  Zeren DAĞDEVİREN   zeren@egehaberleri.net

 

30 Eylül 2020

Merhaba, 2020 Yazına veda ettiğimiz bu günlerde, sizlerle buluşmanın mutluluğunu yaşıyorum. Her yaz genellikle Ege ve Akdeniz bölgelerindeki Antik şehirleri ve ilgimi çeke... devamını oku

 

Hüseyin Bora Çelik

 

 

  Hüseyin Bora ÇELİK   hboracelik@gmail.com

 

Saadete kutlu yürüyüş (1. Bölüm) Rüyaların tılsımına hepimiz elbet inanırız, iyiye veya kötüye yorarız zaman zaman; Bazen “hayırdır inşallah” diyip birkaç gün etkisinde ka... devamını oku

 

Merve Küçük

 

 

  Merve KÜÇÜK   mrv.kck1323@gmail.com

 

 

Aslıhan Uğur

 

 

  Aslıhan UĞUR   aslihanugur81@hotmail.com

 

Ekrem Örsoğlu

 

 

  Ekrem ÖRSOĞLU   zeus@egehaberleri.net

 

Mahmut Taylan Tüfek

 

 

  Mahmut Taylan TÜFEK   mtaylan.tufek@gmail.com

 

18 Nisan 2018

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ne kadar tanıyoruz bunu bilmeden onun hakkında yapılan konuşmalar doğru değildir. Benc... devamı

Melahat Erten Tekeşin

 

 

  Melahat Erten TEKEŞİN   melahattekesin@gmail.com

 

Süleyman Türkoğlu

 

 

  Süleyman TÜRKOĞLU   suleymanturkoglu333@gmail.com

 

 

Ege Haberleri